RCTVnin Kapatılması Hakkında Yedi Gerçek - Alfonso Gumucio D.

28 Kasım 2008 Cuma

Bu yazı Sizden Önce Kere Okundu

Amerikan haber ajanslarından biri olan Associated Press (AP) bir haberinde şöyle yazdı:
"Caracaslı üniversite öğrenci grupları baskıları kınamak, ifade özgürlüğü ve fikirsel çeşitlilik için barışçı yürüyüşler gerçekleştirmeye başladı."

Kuşkusuz bu haber birçok gazetede yayınlandı. Haberin birlikte yayınlandığı fotoğraflardan eylemlerin pek de barışçıl olmadığı ve şiddetin eylemciler tarafından provoke edildiği anlaşılıyordu. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) kökenli haber kaynakları Venezüella'da yönetimi yerinden etmek için oynanan güncel oyunun bir parçası durumunda.

Venezüella'yı ve dünyayı ikiye bölen RCTV'nin kapatılması konusunda saflar net: Chavez'i destekleyenler ve ona karşı olanlar. Politik çıkarların ve herhangi bir ideolojik tercihin sınırları dışında aslında RCTV konusu oldukça nettir ve birazdan sıralayacağımız sebeplerin oldukça geçerli olduklarını herkes cesaretle kabul etmelidir.

Birincisi, elektromanyetik spektrum doğal bir kaynak ve bir milli varlıktır; hiçbir hükümet tarafından satılamaz, özelleştirilemez. Sadece belirli şartlar altında kamu hizmeti için bir dönemliğine kiralanır.

Bütün Avrupa ülkelerinde Kuzey Amerika'da ve Güney Amerika'da özel yayın lisansları dönemsel olarak verilir, normal olanı budur. Kalıcı lisans yoktur. Hatta Meksika'da ulusal adalet mahkemelerinin son dönemde aldıkları bir karara göre lisansların otomatik olarak yenilenmesi de yasadışıdır. Aynen devamcısı olduğu eski TV yasasında olduğu gibi ve bu konu bugünlerde Meksika'da da tartışılıyor.

İkincisi, Venezüella devleti yasaya uygun davranmış ve 20 yıllık dönemler halinde verilen izin süresinin dolmasından sonra RCTV'ye, işlediği suçlar serisi dolayısıyla yeni lisans vermemiştir.

Bu alan RCTV'nin sorumluluğunda değil, tersine, halkın temsilcisi olan Venezüella yönetiminin sorumluluğundadır. Telsiz elektronik (radioelectric) alanın yöneticisi olarak devlet, lisansları yenileme veya yenilememe hakkını elinde tutar. Bu bütün ülkelerin yasalarında ve politikalarında böyledir, uluslararası normlar da bunun aksi değildir.

Üçüncüsü, RCTV demokratik Venezüella yönetimine karşı yapılan darbeye aktif olarak açıkça ve yüzsüzce katılmıştır. Bunu görmek için o günkü yayınlarına şöyle bir bakmak yeterlidir.

Hiçbir demokratik yönetim Venezüella yönetimi kadar toleranslı davranamazdı. Bir televizyon kanalı düşünün ki darbecileri kutlasın ve darbeciler o kanala darbe yapmaları için kendilerine verdiği destekten dolayı teşekkür etsin. Böylesi bir durum ABD'nin 1960-1970'li yıllarda Latin Amerika'nın tümünde, konsolosluklarının doğrudan yönetimi ve desteğiyle askeri darbeler gerçekleştirdiği dönemlerden beri görülmüş bir şey değil. ABD'de herhangi bir medya kuruluşu başkana karşı anayasaya karşı bir harekete sadece bir gün destek verse ne olurdu acaba. Bu, en basit anlamıyla, düşünülecek şey değil.

Dördüncüsü, RCTV, özellikle yayınını sürdürdüğü son üç yıl boyunca, açık bir biçimde, petrol üretimini sabote etmeye, referandumları karalamaya ve sistematik olarak yaptığı yayınlarıyla, sekiz kez art arda demokratik biçimde halkın oylarıyla seçilmiş [Chavez] yönetimini devirmeye çalışıyor.

Venezüella başkanı Chavez'in RCTV de düzenli olarak aşağılanması ve üretim araçlarını sabotaja yönelik çalışmaları herhangi bir "demokratik" ülkede düşünülemezdi bile. CNN, Irak Savaşı konusunda kandırıldıkları için, halkın George Bush'a karşı ayaklanması için çağrılar yapsa ne olurdu acaba? Veya ABC kanalı ABD'deki sanayi işçilerini, işyerinizde sabotajlar yapın diye kışkırtsaydı ne olurdu acaba?

Beşincisi, RCTV'nin kapanmasıyla Venezüella'da haber kaynaklarının tekseslileştirildiği doğru değildir. Venezüella'da medya çeşitliliği Latin Amerika'nın diğer ülkelerine oranla daha gelişkindir: özel ticari medya -ki kanalların çoğunluğunu oluşturuyorlar-, devlet medyası, kamu hizmeti kanalı (TVes) ve cemaat medyaları.

Venezüella'da medya çeşitliliğinin, sadece ticari kanalların baskın olduğu ve alternatif medyanın varlıklarıyla yoklukları anlaşılmayacak kadar marjinalleşmiş olduğu ABD'den daha ileri olduğunu işaret etmek gerekiyor. Bütün hakim ticari medya araçları, büyük gazeteler, büyük TV kanalları, New York ve Washington'un "saygın" gazeteleri Irak Savaşını haklı çıkarmak için ABD yönetiminin söylediği bütün yalanları koro halinde tekrarladılar. Artık iş işten geçtikten sonra biraz uzaklaşmaya çalışıyorlar bundan.

Altıncısı, medyanın tamamen özelleştirildiği, radyoların sansürlendiği ülkelerin Venezüella'yı eleştirmesi tamamıyla yüzsüzce ve ironiktir.

Kongre üyelerinin Venezüella yönetimini bu konuda eleştirdiği Brezilya'da her hafta radyolar polis baskısıyla kapatılıyor, araçlarına el konuluyor ve yöneticileri hapse atılıyor. Skandallar ve yolsuzluklar içinde debelenip duran Brezilyalı parlamenterler hangi yüzle çıkıp ifade özgürlüğünden bahsediyorlar acaba! Guatemala'da yerli radyoları kapatılıyor, Şili'de yerli radyolarının sadece 1 km kapsamlık yayın yapmalarına izin veriliyor, başka birçok ülkede yine çeşitli yol ve tarzlarda bastırılıp, susturulan medya örnekleri var. Peki CNN bunlardan bahsediyor mu? Bu olaylar Küresel Radyo Yayıncıları Derneği (AMARC) raporlarına göre her gün yaşanıyor. CNN bunlardan neden bahsetmiyor?

Yedincisi, CNN ve AP tarafından başı çekilen dezenformasyon, yüzsüzce ve kötü niyetliydi. CNN Meksika'dan bir yürüyüşün görüntülerini Venezüella'dan Chavez karşıtı yürüyüşün görüntüleri gibi yayınladı. Sonra "hata" sebebiyle özür dilediler ama zaten yeteri kadar zarar vermişlerdi. Üstelik Usame Bin Ladin'in görüntülerini de habere ekleyip demokratik bir seçimle iş başına gelen, bir ülkenin başkanı olan Chavez'le Bin Ladin'i bir tutmaya çalıştılar. Hata Papa'ya suikast girişimleri görüntülerini de kullanarak neredeyse bir suikast önerisinde bulundular. ABD'nin sağcıları artık Chavez'i "elemek" gerektiğini söylediler, aynen Omar Torrijos'a ve diğer ilerici solcu liderlere yaptıkları gibi. CNN, Venezüella karşıtlarının fikirlerini yayınlamaya geniş zaman ayırıyor ve sadece Chavez karşıtı yürüyüşleri yayınlıyor. Kuşkusuz bu Beyaz Saray tarafından desteklenen bir planın parçası.

Venezüella yönetimi RCTV'nin lisansını yenilememe nedenlerini açıkladıkları 100 sayfayı aşan bir çalışma yayınladı. Bu dokümanı okumayanlar hikayenin sadece bir kısmından haberdar olacaklar. Çalışmanın adı: RCTV'nin Kara Kitabı.(AGD/EB/EÜ)

www.rebelion.org'daki İspanyolcasından Ercan Bayraz tarafından çevirilmiştir.

Ziyaretçilerimiz


Profile Visitor Map - Click to view visits