tag:blogger.com,1999:blog-50205185797719653332024-03-13T13:14:53.262+03:00Muhalif ÇizgiKarikatür, Makaleler, Video'lar, Çeviriler, Bağlantılar.nopasaranhttp://www.blogger.com/profile/11820171390030936619noreply@blogger.comBlogger136125tag:blogger.com,1999:blog-5020518579771965333.post-74374011114418285062011-09-25T23:53:00.004+03:002011-09-26T00:08:46.944+03:00Biz bir zamanlar kaybeden takımları tutardık!<iframe width="420" height="315" src="http://www.youtube.com/embed/esviA4a-Ums" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>nopasaranhttp://www.blogger.com/profile/11820171390030936619noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5020518579771965333.post-54953986889702607612011-03-22T01:15:00.002+02:002011-03-22T02:10:49.763+02:00Aygaz Geçmez Kapımdan - Nükleer Geçer!<span id="fullpost"></span><iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dzQCS6rhwGHapG4pfvDbmgSsn_nvzMWwfcUI6y2ELDBcD3GGZq_CKF83Ckl3n4jwOxRt0Jz0CfsNmnak5fl8w' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe>nopasaranhttp://www.blogger.com/profile/11820171390030936619noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5020518579771965333.post-57584011642447160552010-09-30T01:35:00.002+03:002010-09-30T01:41:39.981+03:00Kapitalizm ile hesaplaşma - The Edukators<object width="640" height="385"><param name="movie" value="http://www.youtube.com/v/2bS_fHHIyE0&hl=en_US&fs=1?rel=0"></param><param name="allowFullScreen" value="true"></param><param name="allowscriptaccess" value="always"></param><embed src="http://www.youtube.com/v/2bS_fHHIyE0&hl=en_US&fs=1?rel=0" type="application/x-shockwave-flash" allowscriptaccess="always" allowfullscreen="true" width="400" height="300"></embed></object>nopasaranhttp://www.blogger.com/profile/11820171390030936619noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5020518579771965333.post-87575156837227231122010-07-08T23:45:00.002+03:002010-07-08T23:47:15.985+03:00Carlos Latuff'dan TMK mağduru çocuklar için karikatür...<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-mTBbZ675yddk9jBdYYjkvXZYjXLWmQDwkvRCQh7_RE-MbbnmUAs0JKerMg7xM_sIPXGf9EA-zFoxHGor2q5FNFSpUBaAhVzTyHW5YZOLkv3I8SDKCFTHS6Ba3y4W_2gDEjsDsRUlmM0/s1600/cocuk_karikatur_tutuklu.jpg"><img style="cursor:pointer; cursor:hand;width: 272px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-mTBbZ675yddk9jBdYYjkvXZYjXLWmQDwkvRCQh7_RE-MbbnmUAs0JKerMg7xM_sIPXGf9EA-zFoxHGor2q5FNFSpUBaAhVzTyHW5YZOLkv3I8SDKCFTHS6Ba3y4W_2gDEjsDsRUlmM0/s320/cocuk_karikatur_tutuklu.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5491639551375615010" /></a>İspanyolca Defterihttp://www.blogger.com/profile/09332995682710831132noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5020518579771965333.post-72836132057921722532010-06-09T06:27:00.002+03:002010-06-09T08:10:05.854+03:00Halkımın Öğrenmesini Umut Ederdimİsrail, Mahmut el-Mabhooh’u Dubai’de öldürüldüğü zaman, 15 kadar ülkenin gizli servislerinin, İsrailli ölüm timlerine sahte pasaportlar sağlayarak ya da onları hava alanlarının kontrol noktalarından sorunsuz geçirerek İsrail’le işbirliği yaptığı, ifşa edilmiştir. <span id="fullpost">Bu işbirliğine rağmen, cinayetten sonra batı medyası cinayeti örtbas etmek için sahte pasaportlar düzenlendiği ve kendi gizli servislerinin suça ortak olduğu konuları üzerine yoğunlaştı. Suç Araplara karşı işlendi ve alışıla geldiği üzere failleri hesap vermeyecek. Bu ilk değildi ne de son olacak. İşte bu işbirliği 60 yıldır silahsız Filistinli ve Lübnanlı sivilleri öldürmeye, katliam yapmak için İsrail’i cesaretlendirdi. Bugün bölgede istikrarı bozmayı amaçlayan Scud füzeleri hikâyesini uydurarak Netenyahu’nun uyuşmazlığına ve Araplarla barışı tümden reddine destek verdiler. Hikâyenin absürtlüğü ortaya çıkınca, Barak, “ Hizbullah silahlandırılıyor ve bu silahlar bölgenin istikrarını zayıflatıyor” tarzında bir medyatik-politik bir kampanya başlatmak için Washington’da kurmaylarıyla buluştu. Bu defa ve aniden, Dışişleri Bakanı Clinton ve başkan Yardımcısı Feltman, İsrail’in sahip olduğu onca kitle imha silahına ve üstün hava gücüne rağmen bölgenin güvenlik ve istikrarını tehdit etmediğini, sadece Hizbullah’ın bahsedilen silahlarının “bölgelerinin” istikrar ve güvenliğini bozduğunu keşfettiler.<br /><br />Amerikalı üst düzey yetkililer, medyada yayınlanan ve hiçbir güvenilirliği olmayan suçlamalara dayanarak Suriye ve Lübnan’ı tehdit etmek için harekete geçtiler. Bu olayda Dış İşleri Bakanı, bu hayali eylemi “provakatif, bölgenin istikrarına tehdit olan, ABD ve uluslar arası toplum tarafından kabul edilemez” olarak tanımlamış, silah transferini mümkün olan en güçlü dille suçlamıştır. Açıklamalardaki berraklık verimli bir araç haline gelmiştir.<br /><br />İsrail, 4. Cenova Konvansiyonunun ve Güvenlik Konseyinin 338. 242. ve 1701. kararları da dâhil olmak üzere, bütün kararlarını ihlal ederek onca silahı ithal ederken bunu görmezden gelen Clinton, Suriye ve Lübnan’ı 1701 numaralı “Lübnan’a gayri resmi yollardan her türlü silah girişini” yasaklayan kararı ihlal etmekle suçladı.<br /><br />ABD savunma bakanı Robert Gates “İran ve Suriye Hizbullah’ı Scud füzeleriyle silahlandırarak bölgenin istikrarını zayıflattıkları” nakaratını tekrara girişti. İsrail hâlen bütün uluslar arası yasalara ve insan haklarını çiğneyerek, Arap oldukları için, 1.5 milyon Filistinliye karşı havadan, denizden ve karadan ambargo uyguluyor. ABD ve Avrupa, ambargoya maruz kalanlar Araplar olduğu için, sessizliklerini sürdürüyorlar. Ambargonun Araplar tarafından İsraillilere uygulandığını düşünsenize bir! Clinton ve Feltman’ın tavrı ne olurdu.<br /><br />Halkımın, İsrail kuşatmasını kurmak için, 24 Mayısta Türkiye’den denize açılacak olan Freedom Fleet (özgürlük filosu) organizatörlerinden öğrenmesini umardım. Türkiye, Malezya, İsveç ve Yunanistan’dan örgütler, yiyecek, eğitim ve tıbbi malzeme ve en az 600 insan taşıyan gemililer gönderecekler. Peki, Araplar bu çabaların neresinde? Arap iş adamları Gazzedeki kardeşleri için ne yapıyorlar? Bazı Araplar, insanlarını, onurlarını ve kendi ulusal haklarını terk ettiklerinde, uluslar arası statülerini ve bölgesel rollerini de kaybettiler. Şunu unutmamalılar ki, dayanışmaya inanan Batı, bölünme ve parçalanma temelinde kardeşimi satanlara saygı duymaz. Batı, kendi halkına ihanet edenleri, güvenilmez olarak kabul etmekte haklı. Bu sebeptendir ki, kendini batının dostu olarak düşünenler bir hayalde yaşıyorlar. Batı sadece kendini ve kendi çıkarlarını düşünür. Peki, Araplar neden birbirlerinin dostu olup kendi çıkarlarına sadık olmazlar? Halkımın, saflarını nasıl birleştireceğini, düşmanlarından bile olsa öğrenebilmesini umut ederdim.<br /> <br /><br />Bouthaina Shaaban’ın bu yazısı Counterpunch sitesindeki <a href="http://www.counterpunch.org/shaaban05042010.html" target="_blank">İngilizcesinden</a> Ozancan Serhan ve Ercan Bayraz tarafından çevirilmiştir. </span>İspanyolca Defterihttp://www.blogger.com/profile/09332995682710831132noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5020518579771965333.post-59676825937810118632010-06-09T06:19:00.003+03:002010-06-09T08:12:22.810+03:00İsrail: Bir Nükleer Silah VadisiFarklı araştırmalara göre İsrail 75 ila 400 arasında nükleer silah başlığına sahip ve Ortadoğu’da bu tür silahlara sahip tek ülke.<span id="fullpost">Başlangıcı 1950’li yıllara dayanan nükleer programının etrafındaki giz perdesi nedeniyle İsrail’in sahip olduğu nükleer silahların tam sayısı bilinemiyor. İsrail Negev çölündeki Dimona Nükleer tesisini Fransa ve İngiltere’nin yardımlarıyla kurdu. Bu tesis 1965 yılında faaliyetteydi ve askeri alanda kullanılmaya olanak sağlayacak şekilde plütonyum üretimi gerçekleştirebiliyordu. İsrail Devletinin kurucularından olan ve 1948-1963 yılları arası İsrail başbakanlığı görevini yapan David Ben Gurion’a göre nükleer tesisler “tamamen barışçıl amaçlara” amaçlara sahipti. Ama yaşanılanlar bu açıklamayı savunulmaz kılıyordu. O zamandan bu yana bütün İsrailli liderler “nükleer belirsizlik” politikası izlediler: konu bir tabu haline getirildi, nükleer silaha sahip olunduğu asla kabul edilmiyor fakat hiçbir zaman bunun aksi de savunulmadı. Bu belirsizlik politikası 2006 yılı aralık ayında İsrail başbakanı Ehud Olmert’in, Alman televizyon kanalı 424 ile yaptığı bir röportaj sırasında sarf ettiği “İran, tıpkı ABD, Fransa, İsrail ve Rusya gibi, nükleer silaha sahip olmak istiyor” sözleriyle ortadan kalktı. İsrail tarafından tapılan nükleer denemelerin kanıtları da yok. 1979 Eylülünde, Amerika’nın, nükleer patlamaları tespit etmek için tasarladığı Vela uydusu Hint Okyanusunun güneyinde yoğun bir ışık tespit etti. ABD başkanı Carter tarafından görevlendirilen komisyon, önceleri bu ışıklanmanın nükleer bir denemeden kaynaklandığını söylese de daha sonra bunun bir nükleer deneme olduğunu kanıtlayacak ya da yalanlayacak yeteri kanıtın bulunmadığı kanısına vardı. Nelson Mandela hükümetinde Güney Afrika’nın dışişleri bakanlığı yardımcılığı görevini yapmış olan Aziz Pahad, 1997 yılında Haaretz gazetesinden İsrailli gazeteci Yossi Melman ile yaptığı röportaj sırasında, Vela uydusunun tespit ettiği aydınlanmaların, İsrail ve Güney Afrika tarafından yapılan “nükleer denemelerden” kaynaklandığını kabul etti. Pahad’ın anlattıklarına göre “ nükleer meselesi gizliydi ve birçok doküman imha edildi ama yine de iki ülke arasındaki bu ilişkiyi kanıtlayabilecek çok fazla bilgi mevcut”<br /><br /> <br /><br /> Sürekli yükselen askeri harcamaları sayesinde ( CİA World Factbook’a göre, Gayrisafi Yurtiçi Hâsıla’nın % 7,3 ü ile dünyada en fazla askeri harcama yapan ülkeler sıralamasında 7. ülke ) İsrail, yer altı sistemlerinden fırlattığı Eriha füzeleriyle nükleer silahlarını karadan 11.000 km den fazla mesafelere fırlatabiliyor, Alman üretimi Dolphin denizaltılarıyla denizden, Amerikan yapımı F-16, F-35 avcı-bombardıman uçaklarıyla havadan, Avrupa, Asya ve Afrika’nın herhangi bir noktasını vurabiliyor. Deneyimli gazeteci Seymur Hersh’e göre, İsrail, bombalarını bir bavula sığabilecek şekilde küçültebilecek kapasiteye bile sahip.<br /><br /> <br /><br />Nükleer Tekel<br /><br />Bomba gücü alanında İsrail bölgenin en “yüksek nükleer gücü” olmayı hedefliyor. Bu yüzden bölgedeki diğer ülkelerin nükleer kapasitelerini geliştirmelerini, sabotajlar, askeri operasyonlarla ve Mossad tarafından gerçekleştirilen gizli eylemlerle, engellemeye çalışıyor. 1977’de Irak’ın Osirak nükleer santralinin yıkılması veya 2007 yılında Suriye’de, Washington Post gazetesinin iddiasına göre Kuzey Kore ile işbirliği içinde nükleer çalışmalar yapılan, bir tesisin bombalanması İsrail’in bu yöndeki faaliyetlerine verilecek örneklerdendir.<br /><br /> <br /><br />İsrail’in nükleer silahlarını kullanması, 4 olası durum dışında, şimdilik beklenmiyor. Politika bilimcisi Scott Sagan’ın “Düşünülmez planlarken” isimli çalışmasında yazdıklarına göre, İsrail’in 1960’lı yıllarda belirlediği ve ihlal edilmesi halinde nükleer silah kullanacağı “kırmızı çizgileri” şöyle:<br /><br />1- Arap ülkelerinin, 1949 savaşı öncesi İsrail sınırlarına başarılı bir işgal gerçekleştirmesi.<br /><br />2- İsrail Hava Kuvvetlerinin yok edilmesi<br /><br />3- İsrail şehirlerine gerçekleştirilecek genel bir bombardıman veya biyolojik, kimyasal saldırı<br /><br />4- İsrail’e karşı nükleer silah kullanılması<br /><br /> <br /><br />İlk olarak Ben Gurion’un formüle ettiği bu kırmızı çizgiler 1960’lı yılların ikinci yarısında Levi Eshkol’un iktidara gelmesiyle somutlaşmıştı. Tarihçi Avner Cohen’in iddiasına göre İsrailli yöneticileri atom silahları yapmaya iten, Arap ülkelerinin oluşturacağı bir koalisyonun İsrail’e karşı gerçekleştireceği saldırı tehdidiydi. Bu şekilde İsrail resmi olarak “Şimşon Seçeneği*” olarak adlandırdıkları “son bir hamle” yapabilecekti.<br /><br /> <br /><br />Çevirmen Notu:<br /><br />* Şimşon, Yahudilerin kutsal saydığı Hâkimler kitabının 13-16. bölümlerinde yaşamı anlatılan bir karakterdir.<br /><br /> <br />Diagonalperiodico sitesindeki <a href="http://www.diagonalperiodico.net/Un-oasis-nuclear-en-Oriente.html" target="_blank">İspanyolca orijinalinden</a><br />Ercan S. Bayraz tarafından çevirilmiştir...</span>İspanyolca Defterihttp://www.blogger.com/profile/09332995682710831132noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5020518579771965333.post-50023255917834290032010-05-04T18:32:00.002+03:002010-05-04T18:37:58.146+03:00Grzegorz Szumowski / Poland<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi8MppMwnNQaJ-mC52pTzvd_OcJ2S_XlN3DAfxW-fWig6kDrDfxNYRaBEioNjWMYd85saYMklBbo2C2rX6tcNxH9faAkk6CUADgGpN6G4OJofU3zuPmEMSxybOE_jRsjPuUegg8gyNmJcA8/s1600/Grzegorz-Szumowski-Poland-(1).jpg"><img style="margin: 0pt 10px 10px 0pt; float: left; cursor: pointer; width: 284px; height: 400px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi8MppMwnNQaJ-mC52pTzvd_OcJ2S_XlN3DAfxW-fWig6kDrDfxNYRaBEioNjWMYd85saYMklBbo2C2rX6tcNxH9faAkk6CUADgGpN6G4OJofU3zuPmEMSxybOE_jRsjPuUegg8gyNmJcA8/s400/Grzegorz-Szumowski-Poland-(1).jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5467438297456835698" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br />Grzegorz Szumowski / Poland<br />1. Uluslararası Fajr Karikatür Yarışması 2010<br /><span style="color: rgb(192, 192, 192);font-family:Verdana;font-size:85%;" ></span>nopasaranhttp://www.blogger.com/profile/11820171390030936619noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5020518579771965333.post-29869984818531498392010-05-04T18:02:00.002+03:002010-05-04T18:05:31.222+03:00TV - Nekra / Kosova<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh8W74UaGJQg7iqZLYowKnkK1o6lMWb26Qg_icrxRH8VEMh7nTyuiZGB167EgsQe6cl6VA_a0pwf1DmvcOq6VbSoewvRPHsQgMgJqdFju1bXTMa_KW7CEqqSk_M8ynsQQ39-v7DtO1b5Im-/s1600/nekra3400.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 234px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh8W74UaGJQg7iqZLYowKnkK1o6lMWb26Qg_icrxRH8VEMh7nTyuiZGB167EgsQe6cl6VA_a0pwf1DmvcOq6VbSoewvRPHsQgMgJqdFju1bXTMa_KW7CEqqSk_M8ynsQQ39-v7DtO1b5Im-/s400/nekra3400.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5467430636979547618" /></a>nopasaranhttp://www.blogger.com/profile/11820171390030936619noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5020518579771965333.post-78966422859064647982010-05-04T17:41:00.002+03:002010-05-04T17:45:47.695+03:00Dikenli Tel - Gürbüz Doğan Ekşioğlu<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiAFi96kNjGJGYdn3ex2Uo9SP-g-ZyyVt2uSpsKC1pOB1XnpkforNgZZyQ-8KsrYEot9dV93j9A46VfCM147WB_FRaSvN0Jl9OH2a3YN2_Ecv6Gw-dT6oh_CFCw7SiFf-G_YmveEWpIcsxU/s1600/EC_zGurbuz_Dogan_Eksioglu_Turk.jpg"><img style="margin: 0pt 10px 10px 0pt; float: left; cursor: pointer; width: 315px; height: 400px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiAFi96kNjGJGYdn3ex2Uo9SP-g-ZyyVt2uSpsKC1pOB1XnpkforNgZZyQ-8KsrYEot9dV93j9A46VfCM147WB_FRaSvN0Jl9OH2a3YN2_Ecv6Gw-dT6oh_CFCw7SiFf-G_YmveEWpIcsxU/s400/EC_zGurbuz_Dogan_Eksioglu_Turk.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5467424992394654194" border="0" /></a>nopasaranhttp://www.blogger.com/profile/11820171390030936619noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5020518579771965333.post-38609321691211903042010-05-04T17:13:00.006+03:002010-05-04T17:20:29.945+03:00Su - Mahmood Azadnia<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjvNnrMsBHITQAey7pVvht_FS6854Hp4HpYyixP_QetLcHxW0Fnd9W6k2SaSJ9yGbSGuEAuasUdx6KaZkXJNdIL5KwyFDQWxyYvNglFN2Bqa6oEt5hXeido7Nm7ejfW4C8gBNb4sONUrXzj/s1600/mahmood-azadnia-(1).jpg"><img style="margin: 0pt 10px 10px 0pt; float: left; cursor: pointer; width: 292px; height: 400px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjvNnrMsBHITQAey7pVvht_FS6854Hp4HpYyixP_QetLcHxW0Fnd9W6k2SaSJ9yGbSGuEAuasUdx6KaZkXJNdIL5KwyFDQWxyYvNglFN2Bqa6oEt5hXeido7Nm7ejfW4C8gBNb4sONUrXzj/s400/mahmood-azadnia-(1).jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5467417794162033234" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><span style="color: rgb(0, 0, 0);" lang="EN"><span style="font-family:Verdana;font-size:85%;"><span style="font-size:85%;">Mahmood Azadnia / </span>Iran</span></span><span lang="EN"><span style="color: rgb(192, 192, 192);font-family:Verdana;font-size:85%;" ><span style="color: rgb(0, 0, 0);"></span><br /><span style="color: rgb(0, 0, 0);"> 1. Uluslararası Su Karikatürleri Yarışması</span><span style="color: rgb(192, 192, 192);font-family:Verdana;" ><span style="font-size:10pt;"></span></span><span style="color: rgb(0, 0, 0);"> 2010</span><span style="color: rgb(192, 192, 192);font-family:Arial;font-size:85%;" ><span style="color: rgb(0, 0, 0);"></span><br /></span></span></span><b> <span style="color: rgb(255, 0, 0);font-family:Verdana;font-size:180%;" > </span></b>nopasaranhttp://www.blogger.com/profile/11820171390030936619noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5020518579771965333.post-14002346641328959012010-05-04T17:06:00.002+03:002010-05-04T17:08:31.175+03:00Obama - Angel Boligán Corbo<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgd_5lm_5SBsiWgbfO76WfYMUkq-TqFT-YQg3zRqFZS2V-PUtpv8qrtxvzXZf_Uonvfpke1fZ4tIXEswpVoBJNPMvAZ-pCX-uUhbeXaNJvGTltoZJQI4pGbriLbh9QSovs4gQaAw57mOWZS/s1600/1259952324OBAMAmascaraBOLI.jpg"><img style="margin: 0pt 10px 10px 0pt; float: left; cursor: pointer; width: 280px; height: 400px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgd_5lm_5SBsiWgbfO76WfYMUkq-TqFT-YQg3zRqFZS2V-PUtpv8qrtxvzXZf_Uonvfpke1fZ4tIXEswpVoBJNPMvAZ-pCX-uUhbeXaNJvGTltoZJQI4pGbriLbh9QSovs4gQaAw57mOWZS/s400/1259952324OBAMAmascaraBOLI.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5467415979435647346" border="0" /></a>nopasaranhttp://www.blogger.com/profile/11820171390030936619noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5020518579771965333.post-25544595291910226572010-05-04T16:42:00.002+03:002010-05-04T16:48:37.076+03:00Genel İzleyici - Cihan Demirci<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgsUWSwBn_yHb7K0Q946KQ-ezfZBDXww9eSrcJL-WW2FyY1TApNHxFdecGSbwivIuyqAiGt0JOfPq_gmLulEVG2_FQL6s1Lj8FOelYvTGW4xds5qMRvnJDTSldmwh_O9FJeSjATAi_2WR0G/s1600/2+May%C4%B1s+2010-+%C3%87%C4%B0Z%C4%B0YET-+Cihan+Demirci.jpg"><img style="margin: 0pt 10px 10px 0pt; float: left; cursor: pointer; width: 400px; height: 295px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgsUWSwBn_yHb7K0Q946KQ-ezfZBDXww9eSrcJL-WW2FyY1TApNHxFdecGSbwivIuyqAiGt0JOfPq_gmLulEVG2_FQL6s1Lj8FOelYvTGW4xds5qMRvnJDTSldmwh_O9FJeSjATAi_2WR0G/s400/2+May%C4%B1s+2010-+%C3%87%C4%B0Z%C4%B0YET-+Cihan+Demirci.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5467409900704145202" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br />Cihan Demirci'nin 02 Mayıs 2010 Pazar günü Cumhuriyet'te yayımlanan karikatürü...<br /><span id="fullpost"></span>nopasaranhttp://www.blogger.com/profile/11820171390030936619noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5020518579771965333.post-42505205495596560622010-05-04T16:34:00.006+03:002010-05-04T22:48:28.140+03:00İşsizler - Cihan Demirci<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhjy4Yqbp3Gk8qP5bGok1f7cIwtCG2EnPNrLXOOeCF03xCozEYQbgYAazDaGEAnm_s9ZKz-dU85SRI9YbxwMkswvK9o99I6U-ztpZ-4wh8rLd7DcBwzrm9l8cB3x_PLOuoDr53iVo91dPD1/s1600/30+Nisan+2010-+%C3%87%C4%B0Z%C4%B0YET-+Cihan+Demirci.jpg"><img style="margin: 0pt 10px 10px 0pt; float: left; cursor: pointer; width: 400px; height: 291px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhjy4Yqbp3Gk8qP5bGok1f7cIwtCG2EnPNrLXOOeCF03xCozEYQbgYAazDaGEAnm_s9ZKz-dU85SRI9YbxwMkswvK9o99I6U-ztpZ-4wh8rLd7DcBwzrm9l8cB3x_PLOuoDr53iVo91dPD1/s400/30+Nisan+2010-+%C3%87%C4%B0Z%C4%B0YET-+Cihan+Demirci.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5467407989350278194" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br />Cihan Demirci'nin 30 Nisan 2010 Cuma günü Cumhuriyet'te yayımlanan<br />1 MAYIS karikatürü...nopasaranhttp://www.blogger.com/profile/11820171390030936619noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5020518579771965333.post-87298827428240241512010-05-01T16:20:00.000+03:002010-05-04T16:23:05.463+03:001 Mayıs - Hüseyin Soylu<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgWxzq4eHfkDIpnKwfqHa0lNXFSXx2JE70r8ThzNDlfuQ37OhRCmjjlwTPRqxR_t4QrWRMtqyOWE97avFH7g_IvD2OJmXRqa4iZmaG6O8qzNEPE1ECOPamxXJdQwUrSkNmevfH87l2RIP4r/s1600/huseyinsoylu.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 264px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgWxzq4eHfkDIpnKwfqHa0lNXFSXx2JE70r8ThzNDlfuQ37OhRCmjjlwTPRqxR_t4QrWRMtqyOWE97avFH7g_IvD2OJmXRqa4iZmaG6O8qzNEPE1ECOPamxXJdQwUrSkNmevfH87l2RIP4r/s400/huseyinsoylu.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5467404356899400898" /></a>nopasaranhttp://www.blogger.com/profile/11820171390030936619noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5020518579771965333.post-37374537523592502972010-04-30T20:30:00.001+03:002010-05-01T01:37:17.691+03:001 Mayıs - V. I. Lenin<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6U2422_izirpDI7NZV5mYMC-njVkRSnkbQzFZw03rDbsB4QAaxjmqGuXY5s0B1vEuEBMP92zQskgtwG428LJcSoRkSpT9mapyAFlA6QHJP0yKJ9ywYXXLN8JK9EtdTw0RdeGRhEse77wo/s1600/lenin-2010-04-30.jpg"><img style="margin: 0pt 10px 10px 0pt; float: left; cursor: pointer; width: 400px; height: 178px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6U2422_izirpDI7NZV5mYMC-njVkRSnkbQzFZw03rDbsB4QAaxjmqGuXY5s0B1vEuEBMP92zQskgtwG428LJcSoRkSpT9mapyAFlA6QHJP0yKJ9ywYXXLN8JK9EtdTw0RdeGRhEse77wo/s400/lenin-2010-04-30.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5466062515001187106" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br />Yoldaş işçiler! 1 Mayıs geliyor, bütün ülkelerin işçilerinin sınıf-bilinçli bir hayata uyanışlarını, insanın insan üzerindeki her türlü zulüm ve baskısına karşı mücadelelerindeki dayanışmalarını, emekçi milyonların açlık, yoksulluk ve aşağılanmadan kurtulmak için yürüttükleri mücadelelerini kutladıkları gün. Bu büyük mücadelede iki dünya karşı karşıya duruyor: sermayenin dünyasına karşı emeğin dünyası; sömürünün ve köleliğin dünyasına karşı kardeşliğin ve özgürlüğün dünyası.<br /><span id="fullpost"><br />Bir yanda bir avuç kan emici zengin... Fabrikalara, iş aletlerine ve makinalarına el koydular; milyonlarca dönüm araziyi ve yığınla parayı kendi özel mülkiyetleri haline getirdiler. Hükümeti ve orduyu kendilerine uşak yaptı, biriktirdikleri servetin sadık bekçi köpeği haline getirdiler.<br /><br />Diğer yanda, maldan mülkten yoksun milyonlar... İşe kabul edilmek için kalantorlara yalvarmaya zorlanıyorlar. Emekleriyle bütün zenginliği yaratırlar; ama bütün hayatları boyunca bir dilim ekmek için mücadele etmek, çalışmak için sadaka ister gibi dilenmek, bellerini büken işlerde sağlıklarını ve dirençlerini tüketmek zorundadırlar ve köylerdeki harap evlerinde ya da büyük şehirlerdeki bodrum katlarda ya da çatı katlarında açlıktan ölürler.<br /><br />Ama şimdi maldan mülkten yoksun bu emekçiler kalantorlara ve sömürücülere karşı savaş ilan ettiler. Bütün ülkelerin işçileri emeği ücretli kölelikten, yoksulluktan ve yoksunluktan kurtarmak için savaşıyorlar. Ortak emekle yaratılan zenginliklerden bir avuç zenginin değil bütün çalışanların faydalandığı bir toplumsal sistem için savaşıyorlar. Toprağı, fabrikaları, atölyeleri ve makineleri bütün emekçilerin ortak mülkiyeti haline getirmek istiyorlar. Toplumun zenginler ve yoksullar diye ikiye ayrılmasına son vermek istiyorlar. Emeğin meyvelerinin yine emekçilerin olmasını ve çalışma yoluyla sağlanan bütün gelişmelerin, insanlığın bütün kazanımlarının çalışan insanları baskı altında tutmanın bir aracı olarak değil, onların yararına kullanılmasını istiyorlar.<br /><br />Emeğin sermayeye karşı büyük mücadelesi bütün ülkelerin işçileri için büyük fedakarlıklara mal oldu. Daha iyi bir yaşam ve gerçek özgürlük hakları için nehirler dolusu kan döktüler. İşçilerin davası için savaşanlar hükümetlerin tarifsiz zulümlerine maruz kaldılar. Fakat bütün bu zulme rağmen dünya işçilerinin dayanışması büyüyor ve güç kazanıyor. İşçiler sosyalist partilerde giderek daha sıkı bir şekilde birleşiyorlar; bu partilerin destekçileri milyonları buluyor ve kapitalist sömürücü sınıf karşısında nihai zafere doğru sürekli, adım adım ilerliyor.<br /><br />Rus proletaryası da yeni bir hayata gözlerini açtı. O da bu büyük mücadeleye katıldı. İşçilerimizin köle gibi boyun eğmeye zorlandığı, eli kolu bağlı durumundan hiçbir kurtuluş, acı hayatında iğne ucu kadar ışık görmediği günler geçti. Sosyalizm ona kurtuluş yolunu gösterdi ve yüz binlerce savaşçı bir kılavuz olarak gördükleri kızıl bayrak altında toplandı. Grevler işçilere birlikten gelen güçlerini gösterdi, mücadeleyi öğretti, örgütlü emeğin sermaye için ne kadar dehşet verici olabileceğini gösterdi. İşçiler, kapitalistlerin ve hükümetin ancak işçilerin emeği sayesinde yaşayıp semirebildiğini gördüler. İşçiler birleşik mücadelenin ruhuyla, özgürlüğe ve sosyalizme duydukları özlemle ateşlendiler. İşçiler Çarlık otokrasisisin ne kadar karanlık ve şeytani bir güç olduğunun farkına vardılar. İşçilerin, mücadeleleri için özgürlüğe ihtiyaçları var ama Çarlık hükümeti onların elini ayağını bağlıyor. İşçilerin meclisin özgürlüğüne, örgütlenme özgürlüğüne, gazete ve kitapların özgür bırakılmasına ihtiyacı var. Ama Çarlık hükümeti örgürlük yolundaki her çabayı kamçıyla, hapisle, süngüyle bastırıyor. “Kahrolsun otokrasi!” çığlığı Rusya’yı boydan boya dolaşıyor, büyük işçi mitinglerinde, sokaklarda giderek daha sık yankılanıyor. Geçen yaz Güney Rusya’da on binlerce işçi, polis zulmünden kurtuluş ve daha iyi bir yaşam yolunda mücadele etmek için ayağa kalktı. Burjuvazi ve hükümet, büyük kentlerin bütün sanayi hayatını bir vuruşta felç eden işçilerin dehşetengiz ordusu karşısında titredi. İşçilerin davası için mücadele eden düzinelerce savaşçı, Çarlığın iç düşmanın üzerine yolladığı birliklerin kurşunları altında düştü.<br /><br />Fakat yalnızca bu iç düşmanın emeğiyle yaşayan egemen sınıfların ve hükümetin, onu yenilgiye uğratabilecek bir gücü yok. Dünya üzerinde hiçbir kuvvet, gittikçe daha fazla sınıf bilinciyle kuşanarak, daha sıkı birleşerek ve örgütlenerek büyüyen milyonlarca işçiyi alt edemez. İşçilerin göğüslediği her yenilgi saflara yeni savaşçılar taşıyor, daha geniş kitleleri yeni hayata uyandırıyor ve onları yeni mücadelelere hazırlıyor.<br /><br />Şu anda Rusya’da öyle şeyler yaşanıyor ki işçi kitlelerinin bu uyanışı daha da hızlı ve yaygın olmalı ve biz proletarya saflarını birleştirmek ve onu daha kararlı mücadelelere hazırlamak için alabildiğine çabalamalıyız. Savaş proletaryanın en geri kesimlerinin bile politik konular ve sorunlarla ilgilenmesini sağlıyor. Savaş, otokratik düzenin düpedüz çürmüşlüğünü, polisin ve Rusya’yı yöneten saray çetesinin haydutluğunu her zamankinden açık ve net bir biçimde gösteriyor. Halkımız kendi ülkesinde açlık ve yokluktan ölüyor; ama üzerinde başka ulusların yaşadığı binlerce mil uzaktaki yabancı topraklar uğruna yürütülen yıkıcı ve anlamsız bir savaşa sürülmüş durumdalar. Halkımız politik tutsaklık altında zulüm görüyor; oysa diğer halkları köleleştirmek için yürütülen bir savaşa sürülmüş durumdalar. Halkımız ülkedeki politik düzenin değişmesini talep ediyor; ama dikkatini dünyanın öteki ucunda patlayan silahların ateşine vermesi isteniyor. Ama Çarlık hükümeti, ulusun zenginliklerini ve Pasifik kıyılarında ölüme gönderilen genç insanların hayatını çarçur ettiği bu oyunda haddini aştı. Her savaş halkın üzerinde etki yapar ve kültürlü ve özgür Japonya’ya karşı yürütülen savaş Rusya üzerinde korkunç bir etki bıraktı. Bu etki, polis despotizmi yapısının uyanan proletaryanın darbeleriyle sarsıldığı bir zamanda geldi. Savaş hükümetin bütün zayıf noktalarını gösteriyor. Savaş bütün maskeleri indiriyor. Savaş bütün çürümüşlüğü gözler önüne seriyor. Savaş Çarlık otokrasisinin mantıksızlığını tüm insanlar için açık seçik hale getiriyor ve eski Rusya’nın, insanların oy hakkından mahrum edildiği, yok sayıldığı, sindirildiği Rusya’nın, polis hükümetine hala serflik bağlarıyla bağlı Rusya’nın can çekişmesini herkese gösteriyor.<br />Eski Rusya ölüyor. Onun yerini alacak yeni bir Rusya geliyor. Çarlık otokrasisini koruyan karanlık güçlerin sonu geliyor. Ancak yalnızca sınıf bilinçli ve örgütlü proletarya onlara öldürücü darbeyi indirebilir. Yalnızca sınıf bilinçli ve örgütlü proletarya, halkın sahte değil, gerçek özgürlüğünü kazanabilir. Yalnızca sınıf bilinçli ve örgütlü proletarya, halkı haklarını gaspetmek ve burjuvazinin elinde bir araçtan ibaret kılmak için aldatmaya yönelik olarak atılan adımları engelleyebilir.<br /><br />Yoldaş işçiler! Öyleyse vakti gelen son kavga için iki kat enerjiyle hazırlanalım! Sosyal-Demokrat proleteryanın saflarını daha da sıklaştıralım! Proletaryanın sözü daha uzak meydanlarda yankılansın! İşçilerin talepleri için mücadele her zamankinden daha büyük bir cesaretle sürdürülsün. 1 Mayıs kutlaması davamıza binlerce yeni savaşçı kazansın ve bütün insanların kurtuluşu için, sermayenin boyunduruğu altında çalışan bütün herkesin özgürlüğü için yürütülen büyük mücadeledeki güçlerimizi daha da büyütsün!<br /><br />Yaşasın sekiz saatlik işgünü!<br />Yaşasın uluslararası devrimci Sosyal-Demokrasi!<br />Kahrolsun haydut ve soyguncu Çarlık otokrasisi!<br /><br /><br />Nisan 1904<br /><br /><b>[marxists.com’daki <a href="http://www.marxists.org/archive/lenin/works/1904/apr/30a.htm">İngilizcesi</a>nden Sendika.Org tarafından çevrilmiştir] </b></span>nopasaranhttp://www.blogger.com/profile/11820171390030936619noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5020518579771965333.post-41665073028794519512010-04-26T20:04:00.003+03:002010-04-26T20:10:33.595+03:00Benedict XVI - Angel Boligán Corbo<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-SDLWWEtSFh8bWwpU6NItcX80HW1GgZmsA8OgsQ3F4ivsK3VWM1xAUJC6-rZ4PES7l97pQnLWO12tI5mWjLDi8cE-mrwr1UHxe4K0ya_mI9G-5erw3eeQDEHVLOPGKtBvw-IIfSPPxqIk/s1600/1206143956BENEDICTOXVI.jpg"><img style="margin: 0pt 10px 10px 0pt; float: left; cursor: pointer; width: 276px; height: 400px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-SDLWWEtSFh8bWwpU6NItcX80HW1GgZmsA8OgsQ3F4ivsK3VWM1xAUJC6-rZ4PES7l97pQnLWO12tI5mWjLDi8cE-mrwr1UHxe4K0ya_mI9G-5erw3eeQDEHVLOPGKtBvw-IIfSPPxqIk/s400/1206143956BENEDICTOXVI.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5464493884458177682" border="0" /></a>nopasaranhttp://www.blogger.com/profile/11820171390030936619noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5020518579771965333.post-35364691103177593122010-04-26T19:37:00.004+03:002010-04-26T19:44:23.582+03:00Irak - Carlos Latuff<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiaHJ3DHjOUzB_NElknBej_TytWL_haQ5V6fKUlzov0NP6yCtOct_0aZPKrSHYo5-dl8O_D0hltTxzxgNrBd6vzb6GZrXtojN-SwnXjd5UOZH4DrBK3q51ywMRM4MID0hHNghKqzm6gChyphenhyphenr/s1600/6th+anniversary+Iraq+War+Obama.jpg"><img style="margin: 0pt 10px 10px 0pt; float: left; cursor: pointer; width: 400px; height: 280px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiaHJ3DHjOUzB_NElknBej_TytWL_haQ5V6fKUlzov0NP6yCtOct_0aZPKrSHYo5-dl8O_D0hltTxzxgNrBd6vzb6GZrXtojN-SwnXjd5UOZH4DrBK3q51ywMRM4MID0hHNghKqzm6gChyphenhyphenr/s400/6th+anniversary+Iraq+War+Obama.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5464486533824984642" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><span style="color: rgb(0, 0, 102);">Yeni yönetim altında IRAK ..</span>nopasaranhttp://www.blogger.com/profile/11820171390030936619noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5020518579771965333.post-89444659877421796132010-04-26T18:20:00.004+03:002010-04-26T18:25:33.398+03:00Evet Düşebiliriz! - Angel Boligán Corbo<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIBU_XUX3yWAT7OV98uVR0OZY69IS1Mjyb1wAuHWasKO_clcAzU7HPAkmcJ9Hg4xZMXZNcalWmML9MbNajHa1KdMJGXilxouSA2D03qxY_8wpGEMkQHhWZptjOmGXmpdbl6eiU6vCTgVDr/s1600/1271717237YESWECANbaja.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 252px; height: 400px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIBU_XUX3yWAT7OV98uVR0OZY69IS1Mjyb1wAuHWasKO_clcAzU7HPAkmcJ9Hg4xZMXZNcalWmML9MbNajHa1KdMJGXilxouSA2D03qxY_8wpGEMkQHhWZptjOmGXmpdbl6eiU6vCTgVDr/s400/1271717237YESWECANbaja.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5464466508688259074" /></a>nopasaranhttp://www.blogger.com/profile/11820171390030936619noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5020518579771965333.post-41920265908206459252010-04-21T17:37:00.000+03:002010-04-26T17:41:10.144+03:00Erdoğan yine ABD'de... - GIRGIR<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhTrVk4-G-dcyDuESKYWIF6DlKedOeaaZGgxCP5GY_cFHr6Jzsv7rf0l5vpuD8lP6Bz33DjgDsMCI_8AMVwC41GOa9BwBMrZ72-WDrB0ge2nQah9EAZuvAeGRG9PhAdjZdPnC2b04sWc9Vh/s1600/g%C4%B1rg%C4%B1r.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 304px; height: 400px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhTrVk4-G-dcyDuESKYWIF6DlKedOeaaZGgxCP5GY_cFHr6Jzsv7rf0l5vpuD8lP6Bz33DjgDsMCI_8AMVwC41GOa9BwBMrZ72-WDrB0ge2nQah9EAZuvAeGRG9PhAdjZdPnC2b04sWc9Vh/s400/g%C4%B1rg%C4%B1r.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5464455359124804802" /></a>nopasaranhttp://www.blogger.com/profile/11820171390030936619noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5020518579771965333.post-86311715560397615142010-04-21T00:42:00.001+03:002010-04-27T00:54:05.071+03:00Arjantin'de cuntacı generale 25 yıl hapis cezası<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEheLWpHRhXImUOtJlT8syCyFTCDhuTp1aW-_g02VsGCj-ba7vqW5qrhJPDG2LlzH_hR0VqrIqD2wqR-aIFdurvBItQV6aqWX_fpfLTg0fHCG0gLk_9A1yykhErRQAh_AoYYN2QwS1vD1BY7/s1600/bignone.jpg"><img style="margin: 0pt 10px 10px 0pt; float: left; cursor: pointer; width: 400px; height: 182px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEheLWpHRhXImUOtJlT8syCyFTCDhuTp1aW-_g02VsGCj-ba7vqW5qrhJPDG2LlzH_hR0VqrIqD2wqR-aIFdurvBItQV6aqWX_fpfLTg0fHCG0gLk_9A1yykhErRQAh_AoYYN2QwS1vD1BY7/s400/bignone.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5464565019742099314" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br />Arjantin’de askeri cunta dönemi dâhilinde Haziran 1982'den Aralık 1983'e kadar devlet başkanlığında bulunmuş olan General Reynaldo Benito Bignone hâkim karşısına çıkıyor. 56 kişinin işkenceyle katledilmesi suçlamasıyla yargılanan 82 yaşındaki Bignone insan hakları ihlallerine yol açan suçlara karıştığı gerekçesiyle 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı.<br /><span id="fullpost">Bignone ile birlikte yargılanan cunta döneminin istihbarat şefi Fernando Ezequiel Verplaetsen ile Santiago Omar Riveros, Eugenio Guanabens Perello, Carlos Alberto Tepedino, Eduardo Alfredo Esposito ve German A. Montenegro adlı eski askeri yetkililer de çeşitli cezalara çarptırıldılar.<br /><br />Bignone ve diğer askeri yetkililer, askeri cuntanın işkence merkezi olarak nam salmış “Mayıs Kampı”nda gerçekleşen insan hakları ihlallerinin emrini vermekten yargılanıyorlardı. Mayıs Kampı, giren siyasi mahkûmların sadece birkaçının canlı çıkabildiği bir katliam merkezi olarak da biliniyor.<br /><br />İçlerinden bazılarının Mayıs Kampı’ndan sağ çıkanlar olduğu 130 tanıklı davanın en geç Mayıs 2010 tarihinde tamamlanması bekleniyordu. Her hafta Salı, Çarşamba ve Cuma günleri sanıkların sağlık durumu nedeniyle en fazla 5’er saat sürecek olan duruşmalarda yargılanan Bignone’nin bu davanın sonuçlanmasının ardından Posada Hastanesi’ndeki hemşire ve doktorların ve emrindeki iki askerin kaybolmasına ilişkin iki farklı suçlama nedeniyle başka davalar dâhilinde yargılanması bekleniyor. Bignone ev hapsinde tutuluyordu.<br /><br />Mahkeme sonrasında askeri cunta döneminde kaybolan ve katledilen yakınlarının fotoğraflarını taşıyan Plaza de Mayo Anneleri’nden Estela de Carlotto, “adalet yavaş da olsa tecelli ediyor” açıklamasında bulundu.<br /><br />Arjantin’de özellikle 1970’ten 1976 yılındaki ABD destekli faşist askeri darbeye kadar olan süre dâhilinde ülke bir iç savaş ortamına sürüklenmiş, ordu ve kontrgerilla çetelerine karşı devrimciler silahlanarak kendilerini korumaya çalışmışlar, 1976 yılında yapılan ve tüm dünyadakiler gibi emperyalist arka plana sahip askeri darbe sonrasında Arjantin'de kitlesel kayıplar ve katliamlar yaşanmış, diktatörlük 1983’e kadar sürmüştü. Yedi yıl süren faşist cunta yönetimi sırasında resmi rakamlara göre 13bin, gerçekte ise 30binden fazla insan katledilmişti.<br /><br />İnsan hakları grupları, ayrıca, Arjantin'de "kirli savaş" dönemi sırasında gizli işkence merkezlerinden, yeni doğan yaklaşık 400 bebeğin kaçırıldığını ve asker aileleri ya da yakınları tarafından yasa dışı yollarla evlat edinildiğini tahmin ediyor. Ülkede faşist askeri diktatörlük dönemine yönelik yargılamalar yeni devlet başkanı Christina Fernandez döneminde büyük hız kazandı.<b> [Latinbilgi – S.T] </b> </span>nopasaranhttp://www.blogger.com/profile/11820171390030936619noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5020518579771965333.post-20626992598615963332010-04-02T03:21:00.004+03:002010-04-02T04:25:58.033+03:00Yağmur Kaçağı - Sesler ve Düşler<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dxROxkxi5N0OgVZcLRl-NYgaw4fkAyPRIyiqGx_EglYzVWW66INCxYLyqnFe_L3pEf5m-GeXE_dNVvj1juyEg' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe>nopasaranhttp://www.blogger.com/profile/11820171390030936619noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5020518579771965333.post-48829903447751730472010-04-02T00:49:00.005+03:002010-04-02T01:01:28.211+03:00Kadınlarımız - Nazım Hikmet Ran<p><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMe9UhTIzVh-oW-vTLb7v6J9-2XxdLBZpohNEwa5nzTQ5sPhioWgWy07tmhus4RgaKM_m62Nh7Lpl5xF2XElpNQyFz3GNI52XvbvIOrgMiWrvg4H1gif7YFDoNrby-38SmakHl944ytu7R/s1600/kadin-450x373.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 332px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMe9UhTIzVh-oW-vTLb7v6J9-2XxdLBZpohNEwa5nzTQ5sPhioWgWy07tmhus4RgaKM_m62Nh7Lpl5xF2XElpNQyFz3GNI52XvbvIOrgMiWrvg4H1gif7YFDoNrby-38SmakHl944ytu7R/s400/kadin-450x373.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5455291843330675634" /></a><br /></p> <p><span id="fullpost">Toprak öyle bitip tükenmez, dağlar öyle uzakta,<br />sanki gidenler hiçbir zaman<br />hiçbir menzile erişemeyecekti.<br />Kağnılar yürüyordu yekpare meşaleden tekerlekleriyle<br />Ve onlar<br />ayın altında dönen ilk tekerlekti.<br />Ayın altında öküzler<br />başka ve çok küçük bir dünyadan gelmişler gibi<br />ufacık kısacıktılar<br />ve pırıltılar vardı hasta kırık boynuzlarında<br />ve ayakları altından akan<br />toprak,<br />toprak,<br />ve topraktı.<br />Gece aydınlık ve sıcak<br />ve kağnılarda tahta yataklarında<br />oyu mavi humbaralar çırılçıplaktı.<br />Ve kadınlar<br />birbirlerinden gizleyerek<br />bakıyorlardı ayın altında<br />geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine.<br />Ve kadınlar<br />bizim kadınlarımız:<br />korkunç ve mübarek elleri<br />ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle<br />anamız, avradımız, yarimiz<br />ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen<br />ve soframızdaki yeri<br />öküzümüzden sonra gelen<br />ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız<br />ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki<br />ve kara sabana koşulan ve ağıllarda<br />ışıltısında yere saplı bıçakların<br />oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan<br />kadınlar,<br />bizim kadınlarımız<br />şimdi ayın altında<br />kağnıların ve hartuçların peşinde<br />harman yerine kehriban başlı sap çeker gibi<br />aynı yürek ferahlığı,<br />aynı yorgun alışkanlık içindeydiler.<br />Ve onbeşlik şarapnelin çeliğinde<br />ince boyunlu çocuklar uyuyordu.<br />Ve ayın altında kağnılar<br />yürüyordu Akşehir üzerinden Afyon`a doğru.</p> <p>Nazım Hikmet (Kadınlarımız)</p><br /></span>nopasaranhttp://www.blogger.com/profile/11820171390030936619noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5020518579771965333.post-6747880856660571832010-04-02T00:29:00.002+03:002010-04-02T00:32:11.731+03:00Clash of Titans<object width="640" height="385"><param name="movie" value="http://www.youtube.com/v/_CRT_0OXGFk&color1=0xb1b1b1&color2=0xcfcfcf&hl=en_US&feature=player_embedded&fs=1"></param><param name="allowFullScreen" value="true"></param><param name="allowScriptAccess" value="always"></param><embed src="http://www.youtube.com/v/_CRT_0OXGFk&color1=0xb1b1b1&color2=0xcfcfcf&hl=en_US&feature=player_embedded&fs=1" type="application/x-shockwave-flash" allowfullscreen="true" allowScriptAccess="always" width="400" height="300"></embed></object>nopasaranhttp://www.blogger.com/profile/11820171390030936619noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5020518579771965333.post-39688046818103663872010-04-01T18:46:00.004+03:002010-04-01T19:04:29.237+03:00Anti-Kapitalist Reklam<object height="300" width="400"><param name="movie" value="http://www.dailymotion.com/swf/video/xcc44f"><param name="allowFullScreen" value="true"><param name="allowScriptAccess" value="always"><embed type="application/x-shockwave-flash" src="http://www.dailymotion.com/swf/video/xcc44f" allowfullscreen="true" allowscriptaccess="always" height="300" width="400"></embed></object><br /><b><a href="http://www.dailymotion.com/video/xcc44f_kapitaliste_shortfilms">KapitaListe</a></b><br /><br /><span id="fullpost"><br />Antikapitalist Reklamlar projesi için sinemamızın 3 dev sanatçısı: Müjde Ar, Kadir İnanır ve N.Bilge Ceylan biraradalar<br /><br />Antikapitalist Reklamlar projesiyle, bir anlamda, tüketim alışkanlıklarımızı sorgulama çağrısında bulunan SANALT, projenin geniş kesimlere de ulaştırılması konusunda sürdürdüğü çabalarının ilk meyvelerini toplamaya başladı. Projeye yollanacak senaryo ve filmlerin değerlendirilmesinde, sinemamızın 3 devini biraraya getirdi. Yıllara güzelliğiyle meydan okumasını bilen Müjde Ar, oyunculuğu kadar yaşamıyla da örnek bir sinemacı Kadir İnanır ve genç kuşağın en önemli yönetmenlerinden olan ve aldığı ödüllerle ülkemizi gururla temsil eden Nuri Bilge Ceylan.<br /><br />Bu 3 dev sanatçı projeye yollanan filmleri ve senaryoları belirleyecekleri yöntemlerle değerlendirecekler ve sonunda çakilebilir senaryolara ve gösterime değer filmlere karar verecekler. Projenin senaryo kısmında değerlendirmeyi geçen belli sayıdaki senaryonun filme dönüştürülmesi çalışmasında ise usta oyuncular Müjde ar ve Kadir İnanır, bu filmlerde oyunculuk da yapacaklar. Bu başarılı senaryonun yazarları da filmlerini bol ödüllü dünyaca meşhur genç yönetmen Nuri Bilge Ceylan'ın yönetiminde gerçekleştirmiş olacaklar.<br /><br />Siteyi takip ederek senaryolara ve filmlere puanlar vererek değerlendirmelerde bulunan sinemaseverler ise, bu filmlerin setine katılma şansını elde edebilecek ve bu usta sinemacılarla tanışma fırsatı da yakalayacaklar. Bunun için tek yapılması gereken hemen bugünden <a target="_blank" href="http://www.sanalt.net/">www.sanalt.net</a> adresindeki başvuru formunu doldurmak. Şansınız açık olsun.<br /><br />Antikapitalist Reklamlar<br />Kazanmaya var mısınız?<br /><br /><br /><a target="_blank" href="http://www.sanalt.net/">www.sanalt.net</a></span><br />alttan altanopasaranhttp://www.blogger.com/profile/11820171390030936619noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5020518579771965333.post-10326789956561432182010-03-31T00:53:00.001+03:002010-03-31T01:01:45.699+03:00Mart ayında yitirdiklerimiz - Vahit AKÇA<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj9jOJL_FBL3FnsHXCM3w5QEPpe6AXY2OB1FUz7PZn4FtS_FzzONLF3ZEVke0sVaQStgPeQR7ofN0SqH1WEycIYiHRclvwpbwo_XrVF-HZAagWRSRZ3v09X7ieN4SdArrQOmOSUob2fhUO_/s1600/vahit-mart.jpg"><img style="margin: 0pt 10px 10px 0pt; float: left; cursor: pointer; width: 364px; height: 400px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj9jOJL_FBL3FnsHXCM3w5QEPpe6AXY2OB1FUz7PZn4FtS_FzzONLF3ZEVke0sVaQStgPeQR7ofN0SqH1WEycIYiHRclvwpbwo_XrVF-HZAagWRSRZ3v09X7ieN4SdArrQOmOSUob2fhUO_/s400/vahit-mart.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5454548336858082530" border="0" /></a><br /><span id="fullpost"><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br />MART AYINDA YİTİRDİĞİMİZ SANATÇI VE AYDINLARIMIZ İÇİN...<br />aşık veysel şatıroğlu - necmi rıza ayça, pertev naili boratav - fatih rıfkı atay - ihap hulusi görey - a.kadir meriçboyu - çetin emeç - mustafa eremektar (mıstık) - doğan öz - mustafa (mim) uykusuz - cahide sonku - zekeriya sertel - ceyhun atuf kansu - sadri alışık - şevket süreyya aydemir - turhan selçuk - mengü ertel - bilge olgaç - sadun aren - bülent düzgit<br /></span>nopasaranhttp://www.blogger.com/profile/11820171390030936619noreply@blogger.com0